top of page

"Hastalığın derecesini azaltmak için en etkin yol, kilo kontrolüdür"

Uzman Dr. Ümran Keskin; “Doğru hastada doğru ilaç seçimine önem veriyoruz”



Günümüz yaşam tarzının diyabet için belirleyici bir faktör haline geldiği bu dönemde yapılan araştırmalar sonucunda diyabet hastalarındaki yaş ortalamasının büyük bir oranda düştüğü gözlemlenmektedir. Diyabetin tanımı ve türleri hakkında bilgi vererek yaş ortalamasına dair değerlendirmelerde bulunan Uzman Dr. Ümran Keskin, diyabetin tedavi sürecinden bahsederek hastalar üzerindeki psikolojik etkilerini dile getiriyor.


“Her iki tipte de cilt yaralarının geç iyileşmesi, enfeksiyonlara yatkınlık semptomları görülebilmektedir”


TİP 1 ve TİP 2 diyabetin ne olduğuna dair bilgi veren Uzman Dr. Ümran Keskin, en sık görülen bulgularından bahsetti. Uzman Dr. Ümran Keskin; “Tip1 diyabet otoimmünitenin hâkim olduğu pankreasta insülin üreten beta hücrelerinin zedelenmesi sonucu mutlak insülin eksikliği ile seyreden tiptir. Tip 2 diyabet ise daha çok genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve obezite nedeniyle yetersiz insülin salınımı veya insülinin periferik dokulardaki direnci sonucu oluşan yüksek kan şekeri ile seyreden metabolik bir bozukluktur. Her iki tipte de kan şeker yüksekliğine bağlı oluşan sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, açlık hissi, cilt yaralarının geç iyileşmesi, enfeksiyonlara yatkınlık semptomları görülebilmektedir.” şeklinde konuştu.


“Tip 2 diyabette, yaşam tarzı değişikliği ve kilo kontrolü tedavinin temel taşını oluşturmaktadır”


TİP 1 ve TİP 2 diyabetin farklılıklarına dikkat çekerek tedavi yöntemlerinden bahseden Uzman Dr. Ümran Keskin; “Tip 1 diyabette mutlak insülin eksikliği olduğu için hastalar daha zayıf ve ketoasidoz komasına daha eğilimlidir. Tedavide mutlaka insülin kullanılmalıdır. Tip 2 diyabette ise yaşam tarzı değişikliği ve kilo kontrolü tedavinin temel taşını oluşturmaktadır. Bununla beraber hastalığın seviyesine göre oral antidiyabetikler ve insülin ile kombinasyon tedavileri düzenlenmelidir.” dedi.


Paket Gıda Tüketiminin Artışı, Belirgin Faktörler Arasında!


Diyabet hastalarındaki artışın belirleyici faktörlerine dikkat çeken Uzman Dr. Ümran Keskin; “Diyabet hastalarındaki yaş ortalamasının gittikçe düşmesindeki en önemli sebeplerden biri yanlış beslenme biçimidir. Paket gıda tüketiminin artışı, sedanter yaşam ve obezitenin artışı gibi belirgin faktörler kişinin günlük yaşantısına bakıldığında yaş ortalamasını geriye çekecek faktörler arasındadır. Diyabetin çok daha yaygın bir hale gelmesine sebebiyet verir.” şeklinde konuştu.


“Doğru hastada doğru ilaç seçimine önem veriyoruz”


TİP 2 diyabet tedavisinde kullanılan ilaçları dile getiren Uzman Dr. Ümran Keskin, aralarındaki farklardan bahsetti. Uzman Dr. Ümran Keskin; “Tip 2 diyabette kullanılan ilaçlar kendi içerisinde kategorilere ayrılır. İnsülin sentez artışı yapanlar, insülin direncini kıranlar, glukozun barsaklardan emilimini azaltanlar ve idrar ile glukoz atılımını arttıranlar şeklinde kişi bazlı gruplandırılır. En önemlisi kilo kontrolü üzerine olumlu etkisi olan gruptur. Bu durumda hastalığın derecesini azaltmak için en etkin yol, kilo kontrolüdür. Söz konusu ilaçların kullanılabilmesi için hastalarda yaşı, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri, hbA1C (üç aylık kan şekeri), ishal ve gaz artışı (barsak intoleransı), sık idrar yolu enfeksiyon öyküsü gibi pek çok kritere bakıyor, doğru hastada doğru ilaç seçimine önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.


“Kronik hastalık ve düzenli ilaç kullanımı yaşlı hastalarda daha rahat ve kolay bir şekilde kabulleniliyor”


Tedavi sürecindeki hastaların tedaviye karşı yaklaşımı ve kabullenme süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Uzman Dr. Ümran Keskin; “Düzenli ilaç kullanımı ve kontrol sıklığı söz konusu olduğundan hastalar üzerindeki takibi ve psikolojik etkileri yaşlarına göre farklılık gösterebiliyor. Kronik hastalık ve düzenli ilaç kullanımı yaşlı hastalarda daha rahat ve kolay bir şekilde kabulleniliyor. Fakat genç hastaların düzenli ilaç kullanımı, diyet uyumu çok daha zor oluyor. Tip 1 diyabetli hastalarda yaş ortalaması daha küçük olduğu ve mutlak insülin kullanım ihtiyacı olduğu için tedaviye uyumları zor olduğu gibi komplikasyonlarla savaşmaya daha erken başlayıp, depresyona eğilimleri maalesef ki daha fazla olmaktadır.” şeklinde konuştu.




Muhabir: Meryem Türk









bottom of page