Oyuncu İ. Fatih Kaşka; “Oyuncu hiçbir zaman merak etmeyi ve çalışkanlığını bırakmamalıdır”
Toplumun oyunculuk sektörüne olan yaklaşımı ve öğrencilere kazandırılan bakış açıları yüzünden birçok öğrenci, zorunda olduğunu hissederek farklı alanlara yöneliyor ve sevmedikleri meslek dallarına karşı alışkanlık kazanmaya çalışıyorlar. Craft Oyunculuk Atölyesinde eğitimini tamamlayarak oyuncu olan İ. Fatih Kaşka, bahsi geçen yaklaşımları irdeleyerek oyunculuğa ilgisi olan veya başlamak isteyen kişiler için önerilerde bulunuyor. Oyunculuk eğitimi sırasında kazandığı bakış açılarına dikkat çeken İ. Fatih Kaşka, oyunculuğun aşamalarına dair bilgi vererek adaylar için bir yol haritası oluşturuyor. Oyuncu İ. Fatih Kaşka; “Oyunculuk eğitiminin bir sınırı yoktur, yaşam devam ettikçe oyuncunun eğitimi de devam eder. Dolayısıyla sadece teknik eğitim almış olmanız sizi bir yerlere taşımaz. Oyuncu meraklı ve bilgiye aç olmalıdır. Neticede bir karakterin yaşadıklarını anlamaya çalışıp onu canlandırıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Oyuncu hiçbir zaman merak etmeyi ve çalışkanlığını bırakmamalıdır”
Oyunculukta teknik eğitimin önemini vurgulayan Oyuncu İ. Fatih Kaşka, eğitim sürecinde kazanılması gereken bakış açılarından bahsetti. İ. Fatih Kaşka; “Oyunculuk yapmak isteyen birisinin teknik eğitim alması oldukça önemli. Oyuncu koçlarının önde gelen isimlerinden Stanislavski’ye göre teknik eğitim almamış oyuncular sahnede yabani gözükür. Bu eğitimin bir sınırı yoktur, yaşam devam ettikçe oyuncunun eğitimi de devam eder. Dolayısıyla sadece teknik eğitim almış olmanız sizi bir yerlere taşımaz. Oyuncu meraklı ve bilgiye aç olmalıdır. Neticede bir karakterin yaşadıklarını anlamaya çalışıp onu canlandırıyoruz. Basit bir örnek vermem gerekirse karakterimizin bir doktor olduğunu düşünelim, onun ameliyat yaparken ki anını canlandırabilmek için bütün araçların, organların isimlerini ve işlevlerini bilmeniz gerekir. Senaryoda da bir oyuncu olarak doktor olmayı deneyimlemiş olursunuz. Dolayısıyla oyuncu hiçbir zaman merak etmeyi ve çalışkanlığını bırakmamalıdır.” şeklinde konuştu.
“Sevdiğiniz bir başka meslekten garanti geliriniz olduğu zaman çok daha rahat bir şekilde oyunculukta profesyonelleşebiliyorsunuz”
Oyuncu olmak isteyen öğrencilere karşı toplumun bakış açısını dile getiren Oyuncu İ. Fatih Kaşka; “Üniversitede konservatuvar okumak isteyen öğrenciler için Türkiye’ de erkek kadın fark etmeksizin belli bir kalıp mevcut. ‘Başka bir alan oku, istiyorsan hobi olarak bu alanı da değerlendirebilirsin’ şeklinde. Benim bu konudaki fikrim oyuncunun bir B planı olması yönünde. O zamanlarda istediklerinizin karşı taraf için ne kadar önemsiz olduğunu hissetseniz de haklılık payları var, değerlendirmelisiniz. O yüzden evet, oyuncu olmak isteyen öğrencilerin her zaman bir B planı olmalı. Bu sektör herkes için maddi olarak bolluk ve bereket getirmiyor maalesef. Bu gerçeklikle karşılaşınca da artık bazı şeyler için çok geç oluyor. ‘Bu hayatta oyunculuk dışında hiçbir şey yapamam’ demediğiniz taktirde tavsiye edilebilecek bir meslek değil. Söz konusu sadece para da değil. Duygularımızı kullanarak seyirciyi etkilediğimiz bir meslek ve ne zaman maddi olarak rahatlatacağı da hiç belli olmuyor. Sevdiğiniz bir başka meslekten garanti geliriniz olduğu zaman çok daha rahat bir şekilde oyunculukta profesyonelleşebiliyorsunuz. O yüzden bu kalıplar zannedildiği gibi düşünülmemesi gereken şeyler değil. Çünkü bu süreç gerçekten sancılı ve sabır gerektiriyor. Her açıdan değerlendirebiliyor olmanız lazım.” dedi.
“Herkes bir noktaya kadar oyunculuk yapabilir fakat profesyonelleşmek yoğun çalışkanlık, empati ve meraktan geçiyor”
Oyunculuğun getirdiği sorumluluklara dikkat çeken Oyuncu İ. Fatih Kaşka, bir oyuncunun profesyonelleşmesi için gerekenlerden bahsetti. İ. Fatih Kaşka; “Oyunculuğu ‘gerçekten istediğini’ düşünmediğim kişilere katiyen tavsiye etmiyorum. Sürekli olarak bilinçli bir şekilde psikolojimizi değiştiriyoruz ve bu durum hakikaten çok yıpratıyor. Yeri geliyor aynı acıyı sahnede 20 kez tekrar tekrar yaşamanız gerekiyor. Oyunculuk, elinizi kolunuzu sallayarak yapılabileceğiniz bir meslek değil. Örneğin siz annesini kaybetmiş birisini canlandırıyorsanız, seyircide annesini kaybetmiş birisine dokunuyor olmalısınız. Burada büyük bir sorumluluğunuz var. Onu anlamak için o kadar çabalamalısınız ki ‘bu acıyı benden daha iyi kimse anlayamaz’ diyebilecek seviyeye gelmelisiniz. Bu olmadığı zaman oyuncu olursunuz ama iyi bir oyuncu olamazsınız. Herkes bir noktaya kadar oyunculuk yapabilir fakat profesyonelleşmek yoğun çalışkanlık, empati ve meraktan geçiyor. Bu yüzden aynı cümleyi tekrar kuracağım; oyunculuk, ‘bu hayatta oyunculuk dışında hiçbir şey yapamam’ diyen kişiler tarafından yapılmalı.” şeklinde konuştu.
“Ortalama bir insan ömrü 65 yılken, oyuncular 200-300 yıllık hayat deneyimliyorlar”
Oyunculuğun kişisel hayatına olan etkilerini dile getiren Oyuncu İ. Fatih Kaşka, kazandığı bakış açılarını vurguladı. İ. Fatih Kaşka; “Oyunculuğun hayatıma sağladığı kazanımlar sorulduğunda hep çok heyecanlanırım. Çünkü geçirdiğim süreci her düşündüğümde bir kez daha kendime ne kadar uygun bir yol seçtiğimi görüyorum. Ortalama bir insan ömrü 65 yılken, oyuncular 200-300 yıllık hayat deneyimliyorlar. Bazı oyunlarda ağaç olmayı, böcek olmayı, bankacı olmayı ya da aklınıza her ne geliyorsa deneyimleyebileceğiniz bir alan, oyunculuk. Bu durum bende büyük farkındalıklar oluşturdu, sığ düşünmekten arındırdı, bana önce kendimi sonra yaşamayı sonra da bir insanı anlamak için çaba sarf etmek nedir ve nasıl yapılır sorusuna cevap aramayı öğretti. Bu yüzen oyunculukta zannedildiğinden çok daha fazla kazanım sağladım.” dedi.
“Tiyatro bir ekip çalışmasıdır”
Tiyatro ekibinde, çalışma ortamlarında yazılı olmayan kural ve etik değerlerden bahseden Oyuncu İ. Fatih Kaşka; “Tiyatro ortamında en önemli değer iş disiplini. Ansambl oyuncu kadrosu bir iş ve sizin bütün iş arkadaşlarına karşı bir sorumluluğunuz var. Seyirci sadece sahnedeki oyuncuyu izler yanılgısına kapılmak çok olağan ancak bu durum çok daha farklı bir durum. Oyunun yönetmeni, rejisörleri, kostüm/makyaj tasarımcıları, ses/ışık tasarımcıları vs. ortaklaşa bir iş çıkarır ortaya. Tiyatro bir ekip çalışmasıdır. Buna ek olarak oyuncu kadrosunda 4 kişi varsa birinin geç kalması demek bütün oyuncuların provaya geç kalmış olmasıyla eşdeğer. Özetle herkesin hem kendisine hem de bütün ekibine sorumluluğu vardır ve bunun bilincinde olunması gerekir.” şeklinde konuştu.
“Yeni bir bilgi öğrenmek yanlışı düzeltmekten çok daha kolaydır”
Oyuncu adayları için tiyatroya dair tavsiyelerde bulunan Oyuncu İ. Fatih Kaşka; “Tiyatroya başlamak isteyen ya da yeni başlayan kişiler için verebileceğim en önemli tavsiye tiyatroya ilgileri olduğunu hissettikleri anda profesyonel eğitim veren atölyeleri, sahneleri araştırmaları olur. Kararlarını verdikten sonra atölyeye girecekleri süreçte aynı zamanda ‘hiçbir zaman bitmeyecek bir eğitim sürecine’ de giriş yapmış olurlar. Bununla birlikte her anları bir oyuncu adayı için çok kıymetli hale gelir. Bu bazı oyuncu adaylarının ‘keşke daha erken başlasaydım’ cümlesini tekrar etmesine sebep oluyor. Bu noktada da kalan yaşam sürelerini adadıkları takdirde çalışkanlıklarını maksimum düzeyde tutarlarsa -genelleme yapmamak kaydıyla- aşılması kolay bir barikattır. Neticede oyunculuğun en önemli tarafı çalışkanlık. Eğer maddi durum yetersizliği gibi bir durum söz konusuysa da hiç endişelenmeden okuyabildikleri kadar oyun okumalarını, oyunlara kritik yazmalarını, bol bol tiyatro izlemelerini tavsiye ediyorum. Bütün deneyimlerim ve gözlemlerimle vereceğim son tavsiye zorunluluk olmadığı taktirde, araştırılmamış, rastgele eğitim veren bir amatör tiyatro kursuna asla kaydolmamaları gerektiğidir. Çünkü oyuncu adayı meslekte profesyonelleşmek istediğinde geçmişten getirdiği yanlışlar bir şekilde ayağına dolanabilir. Yeni bir bilgi öğrenmek yanlışı düzeltmekten çok daha kolaydır.” dedi.
Muhabir: Meryem Türk