top of page

"Toplumda avukatların yalancı olduğuna dair bir algı söz konusu"

Av. Nihan Feyza Lezgioğlu; “Avukatların dava kazanmak için her türlü yalana başvurdukları düşünülüyor”



Avukatlar hakkında toplum tarafından doğru bilinen yanlışlara dikkat çeken İcra ve İflas Avukatı Nihan Feyza Lezgioğlu, var olan yanlış algıların dava seyrinde güçlük oluşturabileceğini dile getirdi. Avukatların çalışma koşulları ve dava sürecinde karşılaşabilecekleri durumlardan bahseden Av. Nihan Feyza Lezgioğlu, icra ve iflas hukukuna dair bilgiler verdi. Av. Nihan Feyza Lezgioğlu; “Avukatların dava kazanmak için her türlü yalana başvurdukları düşünülüyor. Hatta öyle ki böyle bir şeyin mümkün olmadığına dair ne kadar açıklama yapsanız da karşınızdakini asla inandıramıyorsunuz. ‘Avukatlar yalancı olur’ diye bir ezber, bu yönde kalıplaşmış yanlış bir kanı var, toplum bu yanlışı aşamıyor ve bu durum ne yazık ki dava sürecindeki avukatlar için zorluklara neden oluyor.” şeklinde konuştu.


“Bir baroya kaydolup ruhsatını alan her avukat her konuda dava almaya yetkili hale geliyor”


İcra ve iflas hukukunun dava alınabilecek diğer alanlarla olan bağlantısını izah eden Av. Nihan Feyza Lezgioğlu; “Bir baroya kaydolup ruhsatını alan her avukat her konuda dava almaya yetkili hale geliyor. Gerisi tamamen sizin ilgi alanınızla ilgili bir şey. Çoğunlukla icra ve iflas hukuku üzerine çalışmış olsam da iş, ceza, ticaret hukuku gibi başka alanlardan da dosya aldım. Başka alanlarda da çalışsanız dava sonucunda verilen mahkeme kararının tazmini/icrası için ilamı icraya koymanız gerekiyor. O nedenle yalnızca icra ve iflas hukuku alanında çalışmasanız dahi kazandığınız davayı sona erdirebilmeniz için icra dairelerinde takip başlatmanız ve süreci tamamlamanız gerekiyor. Bu yüzden süreç şöyle işliyor, öncelikle takip başlatıldıktan sonra borçluya tebligat ulaştırılıyor, takip kesinleşince de maaş haczi ya da menkul/gayrimenkul vb. mal varlığı haczi yapılıyor. Eğer menkul veya gayrimenkul mal haczedilmişse icra daireleri kanalıyla bu mallar satılıyor ve paraya çevriliyor, ilgili tutar da (eğer birden fazla alacaklı varsa) alacaklılar arasında paylaştırılıyor.” ifadelerini kullandı.


“Stajyer avukatlar mesleğe hazırlık dönemi olan bu bir yıllık süreçte sosyal güvencesiz çalıştırılıyorlar”


Stajyer avukatlar adına bir maaş belirlenmesi gerektiğini savunan Av. Nihan Feyza Lezgioğlu, çalışma alanlarındaki sorunlardan bahsetti. Av. Nihan Feyza Lezgioğlu; “Odak noktasında insan olan her meslek gibi avukatlığın da çok çeşitli sorunları var ama bence en önemlisi, stajyer avukatların yasal staj süreleri içerisinde yaşadığı zorluklar. Mesleğe hazırlık dönemi olan bu bir yıllık süreçte sosyal güvencesiz çalıştırılıyorlar ve ne kadar maaş alacakları hususunda herhangi bir asgari tutar belirlenmediği için emeklerine biçilecek değer tamamen işveren avukatların insafına bırakılıyor. Böylelikle çok cüzi miktarlar karşılığında çok yoğun çalıştırılanlar olduğu gibi, herhangi bir ücret almadan çalıştırılanlar da oluyor. Bu konuda gerekli önlemlerin Barolar tarafından alınması şart. Asgari ücret baz alınarak stajyer avukatlara ödenecek maaşın belirlenmesi, sürecin takibinin yapılması ve kuralların ihlali halinde işveren avukatlara uygulanacak yaptırımın netleştirilmesi gerekiyor.” dedi.


“Avukatların dava kazanmak için her türlü yalana başvurdukları düşünülüyor”


İcra ve iflas hukuku alanında çalışan avukatların sıklıkla karşılaştığı durumları dile getiren Av. Nihan Feyza Lezgioğlu, o sırada yapılması gerekenlere dikkat çekti. Av. Nihan Feyza Lezgioğlu; “İcra ve iflas hukuku alanında çalışıyorsanız birçok zorlukla karşılaşıyorsunuz. Borçlu ya da alacaklı vekili olarak farklı sorunlara çözüm getirmeye çalışıyorsunuz. Özellikle alacaklı vekiliyseniz ve müvekkiliniz kanunun harfiyen uygulanmasını istiyor, borçluya karşı daha müsamahakâr davranmıyorsa haciz mahallinde borçlunun öfkesinin muhatabı olabiliyorsunuz. Bu ihtimalde avukat olarak sakinliğinizi korumalı, iki tarafı da koruyacak şekilde davranmalı, gerektiğinde inisiyatif kullanmalısınız. İşte bu noktada avukatın fevri hareket etmemesi, müvekkilinin hakkını korurken borçluyu da mağdur etmemesi gerekiyor. Yani mesleğe profesyonel ve insani bir şekilde yaklaşmak gerekiyor. Bir de genel olarak toplum tarafından avukatlarla ilgili doğru bilinen yanlışlar var ki bunlar icra ve iflas hukuku alanında çalışanlar için de geçerli. Avukatların dava kazanmak için her türlü yalana başvurdukları düşünülüyor. Hatta öyle ki böyle bir şeyin mümkün olmadığına dair ne kadar açıklama yapsanız da karşınızdakini asla inandıramıyorsunuz. ‘Avukatlar yalancı olur’ diye bir ezber, bu yönde kalıplaşmış yanlış bir kanı var, toplum bu yanlışı aşamıyor ve bu durum ne yazık ki dava sürecindeki avukatlar için zorluklara neden oluyor.” şeklinde konuştu.


“Avukatların bu gibi durumlarda ekstra soğukkanlı ve atik davranması gerekiyor”


İcra ve iflas avukatları ile müvekkiller arasında sıkça karşılaşılan durumlara dikkat çeken Av. Nihan Feyza Lezgioğlu; “Dava süreçlerinde en sık karşılaşılan problemler maalesef ki dava konusu olaylarla ilgili müvekkiliniz tarafından eksik ya da yanlış bilgilendirilmeniz ve dosyaya süresinde sunulması gereken evrakın size geç ulaştırılmasıdır. Bu iki hal de ispat bakımından önemli delillerin dosyaya girmemesi şeklinde sonuçlanıyor ki bu da davanın olması gerekenden çok başka şekilde ilerlemesine, hatta bazen kaybına neden oluyor. Avukat olarak, müvekkilinizin hatasını telafi edecek başka yollar bulmak durumunda kalıyorsunuz ve bu da her zaman kolay olmuyor ne yazık ki. İşte bu yüzden avukatların, özellikle de bu gibi durumlarda ekstra soğukkanlı ve atik davranması gerekiyor.” dedi.




Muhabir: Meryem Türk



bottom of page